Murat Karayalçın’dan 1 milyon 300 bin CHP’liye mektup: Yeni bir siyasi mimariye ihtiyacımız var
![](https://saruhanlihaber.com.tr/wp-content/uploads/2023/08/murat-karayalcindan-1-milyon-300-bin-chpliye-mektup-yeni-bir-siyasi-mimariye-ihtiyacimiz-var-durV49tW.webp)
CHP’de değişim tartışması sürerken, SHP eski Genel Başkanı Murat Karayalçın 1 milyon 300 bin üyeye gönderilmek üzere mektup hazırladı. Karayalçın mektubunu ilk olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile paylaştı.
“SORUN KİŞİSEL DEĞİL, YAPISAL”
Karayalçın, oy“Benim için sorun yapısal, kişisel değil. Yani partimizde yeni bir siyasi mimariye ihtiyacımız var” dedi.
“BİZİ GÜCE TAŞIYACAK GÜÇ ORGANİZASYONUMUZ”
Karayalçın mektubunda, “Siyasi tembelliğimizin ilk örneği bir kurtarıcı beklentisidir. Çok iyi konuşan, çok çalışan, sık sık masaya yumruğunu vuran biri gelip bizi iktidara taşıyacaktır. Buna beyaz atlı bir prens-prenses beklentisi deyin, öyle bir şeyin olmadığı ortaya çıktı: “Onları iktidara taşıyacak güç bizim teşkilatımızdır, prensler ve prensesler değil. Bir başka tembellik örneği de ‘sağdan oy alamayız, bari siyasetçileri alalım, onlar sağdan oy getirir’ anlayışıdır.
YENİ BİR GÜÇ PAYLAŞIMI MODELİ ÖNERİN
Karayalçın’ın önerileri arasında, güçlü bir yerel teşkilat yapısı ve buna dayalı bir önseçim ile genel merkez ile yerel örgütler arasında parti oligarşisini önleyecek ve partinin kapasitesini artıracak yeni bir yetki paylaşımı modeli yer alıyor.
“KURULUŞUMUZ KAPASİTESİNİN ALTINDA ÇALIŞIYOR”
Karayalçın, “Genel merkezden belirlenen adayların teşkilatlara gönderilmesi partililerin motivasyonunu düşürüyor ve küskünlüklere yol açıyor. Teşkilatlarımız ‘broşür-afiş-pankart’ çalışmalarıyla sonlu bir hizmet üretiyor ki bu da partinin alelade işleri diyebileceğimiz. teşkilat, seçim işleri, sandık güvenlik işleri.Bu nedenle teşkilatımız kapasitesinin altında çalışmak zorunda kalıyor.Bu durum CHP’de ‘oligarşik’ bir yönetimi ortaya koyuyor.Olmasına da sebep oluyor.”
“ÖNEMLİ OLAN ALTIN ÜÇGENİN İÇİDİR”
Karayalçın da, “Önemli olan altın üçgenin içinde olmak. Sağ ile sol arasında pek fark olmadığını hiçbirimiz söyleyemeyiz.”